Sabah kalktığımda aklıma takılan soru idi:
...
Uzun süre düşündüm; romantizm, duygu ve coşkuların etkili olduğu davranış ise, ışık davranışı nasıl olur da etkiler?
...
...
... Tabii ki beyin etkisi!
Algı ve anlayış için beynin simetriye ihtiyacı var; bu ihtiyaç seviyesi ve simetri detayı beynin sağlığı ve gelişmişliği ile ilgili olmalı diye düşündüm...
Gün ışığı ile görünen “gerçek”!.. Gün ışığındaki gerçeğin simetrisi beyinnin beklediği - oluşturduğu simetriden oldukça farklı. Bu durumda beynin "arama"ya değil, yoğunlukla var olanı "algılama"ya çalışıyor; yani dış etki ile kabul ettirilen bir süreç...
Halbu ki, doğal olarak öz emekle üretilen beğeniliyor; kuzguna yavrusu şahin görünmez mi?
....
Mum ve ay gibi ışık kaynakları tüm resmin tüm detayları ile görünmesini sağlayamıyor; bu durumda görev beyine düşer ve eksiklikleri öz kabiliyeti, kapasitesi ve simetri arzusuna bağlı olarak tamamlar... Beynin sağladığı katkı ile “beğenme” seviyesi de yükselir.
O mum ışıklı / ay ışıklı geçelerden akılda kalan imgeler beyinin aktif etkisi ile tamamlanmıştır...
Okuduğumuz kitabın bizde bıraktığı izlenim ile aldığımız hazzın -ne kadar başarılı hazırlanır ise hazırlansın - o kitabın filmi seyredildiğinde sürdürülebildiğini iddia edebilir miyiz?
Okuduğumuz kitabın bizde bıraktığı izlenim ile aldığımız hazzın -ne kadar başarılı hazırlanır ise hazırlansın - o kitabın filmi seyredildiğinde sürdürülebildiğini iddia edebilir miyiz?
....
Nihai amacı dikkate alarak belirlemek gerek ortamı... Beynin kabiliyeti ve kapasitesinin etkili olacağı - hayal etmeye olanak tanıyan- bir ortam mı; herşeyi ile berrak ve her detay ortada bir ortam mı?
Uygun “ışık” da faaliyetin nihai amacına göre belirlenmeli..
Uygun “ışık” da faaliyetin nihai amacına göre belirlenmeli..
Ama hepsinden önemlisi de beyini sağlıklı tutabilmek; vücudun diğer her bir parçası gibi...
Beyni sağlıklı tutmak için; bulgularımı derlediklerim:
- Beyin vücudun iyi enerji tüketicilerinden; yenilenlerle ilgilidir. Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur! Vücut kütlesinin yaklaşık %2'sini oluşturan beyin alınan oksijen ve gıdanın %20'sini tüketir. Sağlıklı beslenmek ve kötü gıdalardan uzak durmak gerekli.
- Beyin de vücudun bir parçası; vücudu kuvvetlendiren ve zinde tutan aktiviteler beyinde nöron yenileme süreçlerini de hızlandırır.
- Beyin duygularla da doğrudan ilişkili... Geleceğe yönelik olumlu duygular, yapıcı bir bakış açısı ve yaklaşımın olumlu etkisi var.. İç veya dış kaynaklı anksiyete ve stres nöronlara zarar veriyor; yenileşlemerini olumsuz etkilyor.
- Beyin öğrenerek verimli hale gelir; öğrenin. İşleyince ışıldayan demir misali.. Çevredeki olaylar ve gelişen konularda sahip olunan bilgiyi ilerletmek ve merakı gidermek beyindeki bağların daha da artması ve yoğunlaşmasını sağlar.
- Henüz bilinen o ki, gezegende karar alabilen tek organizma insan. Yüksek hedeflerle ve sürekli öğrenerek yaşanmalı Beyin, yaşından bağımsız olarak gelişir, onu kullanarak elde edilen avantajı sahibine hissettiriyor.
- Beyin, kendine yeni öğrenme fırsatları verecek ortamlardan, zihninizi zorlayacak eksersizlerden hoşlanıyor. Beynin yeni bir bölgesinde nöron aktivitesi oluşturuduğunuz zaman bu bölgeyi kullanıma açıyor ve kullandıkça canlı tutuyor.
- Her fırsatta gülmeli; özellikle zihni değişik şekillerde çalışmaya zorlayan, kurnazlıklarla dolu ve bilişsel karmaşık espri anlayışına da yönelerek...
- Sosyalleşmeli ve zihinnizi tetikleyen arkadaşlıklar geliştirilmeli ve o ilişkiler de titizlikle korunmalı.
- Öz (sonuçlarına da katlanarak kendi kendine) karar alarak beynin sorumluluk alarak gelişmesine izin verilmeli, hatalardan da öğrenmeye katkı sağlanalı.
- Bilinen ve alışılmış dışında adaptasyon ihtiyacı çıkaracak faaliyetlere yönelinmeli. Çevreye dikkat edilmeli, yeni kararlar alınarak rutin dışına çıkılıp kararda beyninin etkisi artıracak şartlar sağlanmalı; örneğin gezerek yeni coğrafyalar, kültürler ve ortamlar keşfedilmeli ve onlara alışmaya çalışılmalı.
Romantizmin sürdürülebilirliğini sağlayacak beyin sağlığının sürekliliğini umut ederek...
Can EREL
3 Kasım 2013
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder